Bir Na’t ve Elifnâme Örneği Olarak Aşkî’nin Der Na’t-ı Mesnevî ve Sâhib-i Mesnevî’si

Tasavvuf, hem dinî ve sosyal hayatın hem de edebiyat ve kültürün üzerinde etkisi olan, İslam’ın zâhir ve bâtın hükümleriyle yaşanan mânevî inanç sisteminin hayat tarzıdır. Dîvân edebiyatı sahasındaki şairlerin büyük bir kısmının tarikatlara olan mensubiyetleri, dinî-tasavvuf...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Mehmet Şamil Baş
Format: Article
Language:Arabic
Published: Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi 2024-10-01
Series:Rize İlahiyat Dergisi
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/doi/10.32950/rid.1498508
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Tasavvuf, hem dinî ve sosyal hayatın hem de edebiyat ve kültürün üzerinde etkisi olan, İslam’ın zâhir ve bâtın hükümleriyle yaşanan mânevî inanç sisteminin hayat tarzıdır. Dîvân edebiyatı sahasındaki şairlerin büyük bir kısmının tarikatlara olan mensubiyetleri, dinî-tasavvufî edebiyatımızı ortaya çıkartmış; tasavvuf edebiyatının gelişim süreci de bu mutasavvıf şairlerle şekillenmiştir. Dinin benimsenmesi ve hayatla olan ilişkisinde tasavvufun üstlendiği rol, sadece nefis terbiyesine değil dînî ve tasavvufî edebiyatımıza da yön vermiştir. Mutasavvıf şairler, mensubu oldukları tarikatın izinde yürürken manzumelerinde bu tarikata olan bağlılıklarını dile getirmiş, bu tarikatın öğretilerini açıklamaya ve yaymaya çalışmış ve ilgili tarikat büyüklerinden övgüyle bahseden manzumeler kaleme almışlardır. Âlim, sûfî ve şair olarak Anadolu’nun mayasını karan en önemli isimlerden olan Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî ve ona nisbetle teşekkül eden Mevlevîlik, bu tarikatın mensubu olan mutasavvıf şairlerce methiyelere konu olmuştur. Hem Anadolu’da hem Doğu’da hem de Batı’da Mevlânâ’nın düşüncesiyle ve eserleriyle ilgili pek çok çalışma vardır. Bu çalışmaların bazıları bizzat Mevlânâ’yı ve onun eserlerini, özellikle Mesnevî-i Manevî’yi medh etme üzerine kurgulanmıştır. XIX. yüzyılda Kilis’te doğan, Mısır’da eğitimini tamamlayıp Mekke ve Medine’de ömrünü geçiren Mevlevî şeyhi Aşkî Mustafa Efendi de bu çalışmalardan bazılarına imza atmış mutasavvıf şairlerin son temsilcilerindendir. Aşkî Mustafa Efendi’nin Der Na’t-ı Mesnevî ve Sâhib-i Mesnevî adını verdiği ve mesnevî nazım şekliyle yazdığı yüz otuz üç beyit hacmindeki eseri hem Mevlânâ’yı hem de onun yüzyıllardır okunmakta olan Mesnevî-i Manevî’sini öven bir eser hüviyetindedir. Tür olarak na’t olan Der Na’t-ı Mesnevî ve Sâhib-i Mesnevî aynı zamanda içerdiği elifnâme ile de elifnâme türü açısından farklı bir örnek metindir. Na’t, bit tür olarak özellikle Hz. Peygamber için yazılmakla birlikte ehl-i beyt, dört halife için de na’tler yazılmıştır. Aşkî Mustafa Efendi’nin na’ti ise bir şahıs olarak Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’yi ve onun en önemli eseri olan Mesnevî-i Manevî’yi medh etmektedir. Düz, ters, düz-ters, kafiyeleri alfabetik sıralanan, eğitici ve eğlence amaçlı elifnâme türleri bakıldığında Aşkî’nin Der Na’t-ı Mesnevî ve Sâhib-i Mesnevî’si toplam on dokuz beyitte düz elifnâmelere örneklik teşkil etmektedir. Aşkî Mustafa Efendi’nin hacimli sayılacak mürettep bir Dîvân’ı, Sultan Abdülmecid’in ricasıyla ve Semhûdî’nin Vefâü’l-vefâ adlı eserinden hareketle Medine’nin tarihine dair Ta’tirü Ercâi’d-Devleti’l-Mecîdiyye bi-Tîbi Ahbâri Beledi Hayri’l-Beriyye adını verdiği tercüme-telif üç ciltlik bir eseri, Aşknâme, Vahdetnâme, Mirâcnâme ve Sâkînâme adlı mesnevileri vardır ve bu eserler üzerinde akademik çalışmalar yapılmıştır. Der Na’t-ı Mesnevî ve Sâhib-i Mesnevî adlı eseri üzerinde şimdiye kadar kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır. Bu makale, Aşkî Mustafa Efendi’nin hayatına kısaca değinmekle yetinip na’t ve elifnâme türü açısından Der Na’t-ı Mesnevî ve Sâhib-i Mesnevî’yi inceleyerek muhtevasını ortaya çıkartacak ve bu mesnevînin çeviri yazıyla metnine yer verecektir.
ISSN:2980-0331