XVIII. Yüzyılın Başlarında Edirne Şehrinin İdarecileri (1700-1725)
Osmanlı Devleti, 3 kıtada hüküm sürmüş, içerisinde barındırdığı birçok farklı etnik köken ile sosyal ve ekonomik yapısı, askerî teşkilatı ve idari kurumlarıyla 6 asırdan fazla yaşayarak dünya tarihine damgasını vurmuş bir devlettir. Böyle bir devletin her döneminin tüm kurum...
Saved in:
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | Arabic |
Published: |
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi
2024-10-01
|
Series: | Rize İlahiyat Dergisi |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/doi/10.32950/rid.1490118 |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
_version_ | 1841545467569111040 |
---|---|
author | Sitki Dal |
author_facet | Sitki Dal |
author_sort | Sitki Dal |
collection | DOAJ |
description |
Osmanlı Devleti, 3 kıtada hüküm sürmüş, içerisinde barındırdığı birçok farklı etnik köken ile sosyal ve ekonomik yapısı, askerî teşkilatı ve idari kurumlarıyla 6 asırdan fazla yaşayarak dünya tarihine damgasını vurmuş bir devlettir. Böyle bir devletin her döneminin tüm kurumlarının ve bütün yerleşim alanlarının incelenmesi büyük önem arz etmektedir. XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin yaşadığı sosyal ve ekonomik sorunlar sebebiyle devlet, klasik yapısından uzaklaşmaya başladı. Tımar sisteminin bozulması ve yerini iltizama bırakmasıyla taşrada idari sistemde birtakım değişiklikler meydana geldi. Osmanlı Devleti, bu değişikliklerle kabuk değiştirmeye başlamış; diplomasinin, ıslahatın ve değişimin çok yoğun olduğu yeni bir döneme adım atmıştır. İşte bu dönemin ve değişimin en ilgi çekici şekilde görüleceği yerlerin başında XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin önde gelen şehirlerinden biri olan Edirne şehri gelmektedir. Böyle hayati öneme haiz bir dönemde, sahip olduğu özellikler, konumu, geçmişte üstlenmiş olduğu çok önemli görevlerle Edirne çok daha fazla çalışılması gereken bir şehir durumundadır. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin merkezine çok yakın olmasıyla birlikte tarihi vesikalar olarak da çok zengin bir mirasa sahip olması Edirne’yi ön plana çıkartan önemli diğer bir husustur. Edirne’nin coğrafi konumu ve geçmişte oynadığı önemli rollerin sonucu olarak Osmanlı devlet teşkilatının her kademesinin belirgin ve yerleşmiş olduğunu görmek mümkündür. Buna ilaveten toplumsal ve sosyal yapı ile birlikte ekonomik hayatın canlılığı, Müslümanlarla birlikte Yahudi, Hristiyan ve Ermeni etnik kökenlerin uzun süre birlikte yaşamış olması Edirne’nin ne denli önemli bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Böyle bir yapıya sahip olan Edirne şehrinin idarecileri de büyük önem arz etmekte ve araştırılmayı zorunlu kılmaktadır. Edirne’nin bu yapısı, Edirne üzerine yapılacak araştırmaları özel kılmakla birlikte Osmanlı Devleti’nde meydana gelen değişimin daha kolay izlenmesini mümkün kılarak önemli bir örneklik oluşturmaktadır. Bunların yanında Edirne’yi ön plana çıkartan diğer bir husus da muazzam arşiv kaynaklarına sahip olmasıdır. Osmanlı Devleti’nin, devlet teşkilatı ve devlet geleneğinin üst düzeyde olduğunun en büyük göstergelerinden birisi de şüphesiz bizlere ulaşan muazzam arşiv belgelerinin varlığıdır. Bu arşiv kayıtları içerisinde önemli bir yer tutan ve bizim çalışmamızın da ana unsuru olan şer’iyye sicilleridir. Osmanlı Devleti’nin mahkeme kayıtları olan şer’iyye sicilleri, o döneme ait idari, hukuki, sosyal, ekonomik, etnik ve dini yapı hakkında eşsiz bilgilere ulaşma imkânını sağlar. Edirne’nin elimize ulaşmış 683 adet şer’iyye sicili defteri bulunmaktadır. Bu kritik dönem olan XVIII. Yüzyılda, çok önemli bir yere sahip olan Edirne’nin bu kadar çok şer’iyye sicili defterleri olmasına rağmen yapılan çalışmaların çok az oluşu bizi bu çalışmaya sevk eden önemli etkenlerden bir diğeridir. İşte bu incelemede, Osmanlı arşiv belgeleri ve Edirne şer’iyye sicilleri temel alınarak, XVIII. yüzyılın başlarında Edirne şehrinde görev yapan, bostancıbaşı, subaşı, yeniçeri serdarı, kethüda yeri ve kale görevlileri gibi ehl-i örf taifesi ile ehl-i şer’i temsil eden kadı, müftü, naib, nakibüleşraf ve maliye görevlileri hakkında bilgi verilmiştir. Kısaca bu inceleme, bu dönemde yaşanan siyasi, idari, ekonomik ve kültürel gelişmelerin; konumu ve geçmişi itibari ile önemli bir şehir olan Edirne’ye ne surette yansıdığını ve XVIII. yüzyılda şehir idaresine etkilerini araştırmaktadır. |
format | Article |
id | doaj-art-dbbeb5b4bb5143cd848a028b62fd63be |
institution | Kabale University |
issn | 2980-0331 |
language | Arabic |
publishDate | 2024-10-01 |
publisher | Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi |
record_format | Article |
series | Rize İlahiyat Dergisi |
spelling | doaj-art-dbbeb5b4bb5143cd848a028b62fd63be2025-01-12T07:03:12ZaraRecep Tayyip Erdoğan ÜniversitesiRize İlahiyat Dergisi2980-03312024-10-012717118810.32950/rid.1490118 XVIII. Yüzyılın Başlarında Edirne Şehrinin İdarecileri (1700-1725) Sitki Dal0https://orcid.org/0000-0002-9396-425XRECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ, FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ Osmanlı Devleti, 3 kıtada hüküm sürmüş, içerisinde barındırdığı birçok farklı etnik köken ile sosyal ve ekonomik yapısı, askerî teşkilatı ve idari kurumlarıyla 6 asırdan fazla yaşayarak dünya tarihine damgasını vurmuş bir devlettir. Böyle bir devletin her döneminin tüm kurumlarının ve bütün yerleşim alanlarının incelenmesi büyük önem arz etmektedir. XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin yaşadığı sosyal ve ekonomik sorunlar sebebiyle devlet, klasik yapısından uzaklaşmaya başladı. Tımar sisteminin bozulması ve yerini iltizama bırakmasıyla taşrada idari sistemde birtakım değişiklikler meydana geldi. Osmanlı Devleti, bu değişikliklerle kabuk değiştirmeye başlamış; diplomasinin, ıslahatın ve değişimin çok yoğun olduğu yeni bir döneme adım atmıştır. İşte bu dönemin ve değişimin en ilgi çekici şekilde görüleceği yerlerin başında XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin önde gelen şehirlerinden biri olan Edirne şehri gelmektedir. Böyle hayati öneme haiz bir dönemde, sahip olduğu özellikler, konumu, geçmişte üstlenmiş olduğu çok önemli görevlerle Edirne çok daha fazla çalışılması gereken bir şehir durumundadır. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin merkezine çok yakın olmasıyla birlikte tarihi vesikalar olarak da çok zengin bir mirasa sahip olması Edirne’yi ön plana çıkartan önemli diğer bir husustur. Edirne’nin coğrafi konumu ve geçmişte oynadığı önemli rollerin sonucu olarak Osmanlı devlet teşkilatının her kademesinin belirgin ve yerleşmiş olduğunu görmek mümkündür. Buna ilaveten toplumsal ve sosyal yapı ile birlikte ekonomik hayatın canlılığı, Müslümanlarla birlikte Yahudi, Hristiyan ve Ermeni etnik kökenlerin uzun süre birlikte yaşamış olması Edirne’nin ne denli önemli bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Böyle bir yapıya sahip olan Edirne şehrinin idarecileri de büyük önem arz etmekte ve araştırılmayı zorunlu kılmaktadır. Edirne’nin bu yapısı, Edirne üzerine yapılacak araştırmaları özel kılmakla birlikte Osmanlı Devleti’nde meydana gelen değişimin daha kolay izlenmesini mümkün kılarak önemli bir örneklik oluşturmaktadır. Bunların yanında Edirne’yi ön plana çıkartan diğer bir husus da muazzam arşiv kaynaklarına sahip olmasıdır. Osmanlı Devleti’nin, devlet teşkilatı ve devlet geleneğinin üst düzeyde olduğunun en büyük göstergelerinden birisi de şüphesiz bizlere ulaşan muazzam arşiv belgelerinin varlığıdır. Bu arşiv kayıtları içerisinde önemli bir yer tutan ve bizim çalışmamızın da ana unsuru olan şer’iyye sicilleridir. Osmanlı Devleti’nin mahkeme kayıtları olan şer’iyye sicilleri, o döneme ait idari, hukuki, sosyal, ekonomik, etnik ve dini yapı hakkında eşsiz bilgilere ulaşma imkânını sağlar. Edirne’nin elimize ulaşmış 683 adet şer’iyye sicili defteri bulunmaktadır. Bu kritik dönem olan XVIII. Yüzyılda, çok önemli bir yere sahip olan Edirne’nin bu kadar çok şer’iyye sicili defterleri olmasına rağmen yapılan çalışmaların çok az oluşu bizi bu çalışmaya sevk eden önemli etkenlerden bir diğeridir. İşte bu incelemede, Osmanlı arşiv belgeleri ve Edirne şer’iyye sicilleri temel alınarak, XVIII. yüzyılın başlarında Edirne şehrinde görev yapan, bostancıbaşı, subaşı, yeniçeri serdarı, kethüda yeri ve kale görevlileri gibi ehl-i örf taifesi ile ehl-i şer’i temsil eden kadı, müftü, naib, nakibüleşraf ve maliye görevlileri hakkında bilgi verilmiştir. Kısaca bu inceleme, bu dönemde yaşanan siyasi, idari, ekonomik ve kültürel gelişmelerin; konumu ve geçmişi itibari ile önemli bir şehir olan Edirne’ye ne surette yansıdığını ve XVIII. yüzyılda şehir idaresine etkilerini araştırmaktadır.https://dergipark.org.tr/tr/doi/10.32950/rid.1490118 |
spellingShingle | Sitki Dal XVIII. Yüzyılın Başlarında Edirne Şehrinin İdarecileri (1700-1725) Rize İlahiyat Dergisi |
title |
XVIII. Yüzyılın Başlarında Edirne Şehrinin İdarecileri (1700-1725)
|
title_full |
XVIII. Yüzyılın Başlarında Edirne Şehrinin İdarecileri (1700-1725)
|
title_fullStr |
XVIII. Yüzyılın Başlarında Edirne Şehrinin İdarecileri (1700-1725)
|
title_full_unstemmed |
XVIII. Yüzyılın Başlarında Edirne Şehrinin İdarecileri (1700-1725)
|
title_short |
XVIII. Yüzyılın Başlarında Edirne Şehrinin İdarecileri (1700-1725)
|
title_sort | xviii yuzyilin baslarinda edirne sehrinin idarecileri 1700 1725 |
url | https://dergipark.org.tr/tr/doi/10.32950/rid.1490118 |
work_keys_str_mv | AT sitkidal xviiiyuzyılınbaslarındaedirnesehrininidarecileri17001725 |