Türkiye'nin İlk Kadın Diplomatı Adile Ayda ve Türk Diplomasisi

Türkiye’nin ilk kadın diplomatı unvanına sahip olan Adile Ayda, akademik dünya içinde genel olarak edebiyatçı yönü ve yazdığı eserlerle tanınmaktadır. Babası Sadri Maksudi Arsal’ın Türkiye’ye gelmeden önce Avrupa’nın farklı ülkelerinde yaşamış olması Adile Ayda’nın akademik birikimi ve siyaset vizyo...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Arif Behiç Özcan
Format: Article
Language:English
Published: Selcuk University Press 2023-08-01
Series:Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3103479
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Türkiye’nin ilk kadın diplomatı unvanına sahip olan Adile Ayda, akademik dünya içinde genel olarak edebiyatçı yönü ve yazdığı eserlerle tanınmaktadır. Babası Sadri Maksudi Arsal’ın Türkiye’ye gelmeden önce Avrupa’nın farklı ülkelerinde yaşamış olması Adile Ayda’nın akademik birikimi ve siyaset vizyonu üzerinde oldukça etkili olmuş, Türkiye’de lise eğitimini tamamladıktan sonra kendisi 1932 yılında Dışişleri Bakanlığı’nın sınavını kazanmıştır. Ancak kendi ifadesiyle “kadın olması nedeniyle karşılaştığı bazı engeller nedeniyle” diplomasi dünyasından uzak kalan Adile Ayda uzunca bir süre Türkiye üniversitelerinde akademisyenlik yaptıktan sonra 1958’de tekrar diplomatlık mesleğine dönmüştür. 1958 yılı, Türk diplomasi tarihi açısından önemli bir dönüşüm yılı olmuş ve kadın diplomatlar yurt dışı görevlere atanmaya başlamışlardır. Bunun üzerine Adile Ayda önce 1958 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na delege olarak, ardından Lahey ve Belgrat Büyükelçiliklerine müsteşar olarak görevlendirilmiştir. 1976-1978 yılları arasında Cumhuriyet Senatörü olarak da kamu göreviyle görevlendirilen Adile Ayda, sadece yaptığı önemli tarih çalışmalarıyla değil aynı zamanda Türkiye’yi yurt dışında temsil etmesiyle de Türk diplomasi tarihi açısından özel bir yere sahip olmuştur. Bu çalışmanın amacı, Türk diplomasisindeki bu önemli değişimin Adile Ayda’nın şahsında nasıl somutlaştığını tarihi belgeler, kendisiyle teması bulunan akademisyen ve diplomatların eserleri, hayatta olan yakınlarının verdikleri röportajlar ve yaptıkları konuşmalar ile kendine ait eserlerin ışığında incelemektir. Adile Ayda’nın diplomat yönü ve Türk diplomasinin bu önemli dönüşümü üzerine günümüze kadar çok az sayıda akademik çalışma yapıldığı dikkate alındığında, bu çalışmanın küçük de olsa yapabileceği bilimsel katkı önemli olacaktır.
ISSN:2667-4750