Ebû Şeybe el-Hudrî el-Ensârî ve Kelime-i Tevhid Sözünü Söyleyen Cennete Girer Hadisinin İncelemesi: Tek Sayıda Rivayet İncelemesi

Rivayet usûlü açısından hadisleri ilk nakleden konumunda olan sahâbenin etkisi tartışmasızdır. Hz. Peygamber’le (s.a.v.) aynı dönemde yaşamaları ve hadisleri kaynağından alan nesil olmaları da sahâbeyi tanımayı önemli kılmaktadır. Bu sebeple sahâbeyi tanıtan eserler ortaya k...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Hikmet Uludoğan
Format: Article
Language:Arabic
Published: Çankırı Karatekin University 2024-12-01
Series:Darulhadis İslami Araştırmalar Dergisi
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/doi/10.61216/darulhadisdergisi.1575499
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Rivayet usûlü açısından hadisleri ilk nakleden konumunda olan sahâbenin etkisi tartışmasızdır. Hz. Peygamber’le (s.a.v.) aynı dönemde yaşamaları ve hadisleri kaynağından alan nesil olmaları da sahâbeyi tanımayı önemli kılmaktadır. Bu sebeple sahâbeyi tanıtan eserler ortaya konmuştur. Ancak rivayetleriyle sahâbenin bazıları ön plana çıkarken kimi sahâbe ise bu alanda daha az görünür olmuştur. Özellikle Medine’den uzak şehirlerde yaşamaları ve gündelik işlerle uğraşmaları bu durumu etkileyen faktörlerdendir. Bu sebeple gurbette vefat eden ve hadis rivayeti konusunda geri planda olan sahâbenin tanıtılması önemlidir. Araştırmada ele alacağımız Ebû Şeybe el-Hudrî’de bu tür sahâbedendir. Tek rivayet naklinde bulunmasına rağmen, İstanbul seferine katılması ve İstanbul’da adına bir türbe bulunması bizi bu çalışmaya sevk etmiştir. Bu sahâbî hakkında daha önceden yapılan bir çalışma bulunmamakla birlikte, İstanbul’daki sahâbe kabirleri üzerine yapılan çalışmalarda hakkında sınırlı bilgiler bulunmaktadır. Araştırmada Ebû Şeybe el-Hudrî tanıtılacak, kendisinden nakledilen tek rivayeti isnad ve metin açısından değerlendirilecektir. Çalışmada da sahâbe hakkında bilgi veren; tabakât, tarih ve ricâl kaynakları taranmıştır. Ayrıca Ebû Şeybe el-Hudrî’nin İstanbul seferine katılmış, tek rivayet sahibi olması ve rivayetinin erken dönemlerde tevhide temas eden ilke olarak pek çok sahâbeden nakledilmesiyle mütevâtir seviyesine ulaşması onun ilgi çeken yönü olmuştur. Bu bağlamda sahâbenin hem tarihi rolü hem de rivayetinin muhtevası, çalışmanın temel araştırma konusu olmuştur.
ISSN:2792-0755