Diyalojik İletişim Teorisi Perspektifinden Ülkelerin Sağlık Bakanlıkları Web Sitelerine Yönelik Bir Değerlendirme

Dünya genelinde insanları etkileyen Covid-19 Salgını bireyin, toplumun doğru bir şekilde bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi açısından iletişimin öneminin daha net bir şekilde anlaşıldığı dönem olarak devam etmektedir. Küresel düzeyde kamusal bir sorun olan Covid-19 Salgını’na yönelik farkındalığın...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Authors: Burak Çeber, Ahmet Fuat Polat
Format: Article
Language:English
Published: Selcuk University Press 2021-07-01
Series:Selçuk İletişim
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1523242
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Dünya genelinde insanları etkileyen Covid-19 Salgını bireyin, toplumun doğru bir şekilde bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi açısından iletişimin öneminin daha net bir şekilde anlaşıldığı dönem olarak devam etmektedir. Küresel düzeyde kamusal bir sorun olan Covid-19 Salgını’na yönelik farkındalığın oluşturulması, tutumların değiştirilmesi, doğru bilgi akışının sağlanması gibi insan sağlığını doğrudan etkileyen konularda diyalojik iletişime olanak tanıyan kurumsal web sitelerine ihtiyacın arttığı görülmektedir. Bu çerçeveden hareketle çalışmada Covid-19 Salgın Dönemi’nde en yüksek genel vaka istatistiğine sahip ilk 50 ülkenin Sağlık Bakanlıklarına ait Web sayfaları Kent ve Taylor’ın diyalojik iletişim kriterleri çerçevesinde karşılaştırmalı olarak içerik analizine tabi tutulmuş; bu analizle örneklem olarak seçilen ülkelerin Sağlık Bakanlıkları-web sitelerinin diyalojik iletişim düzeyleri belirlenerek diyalogun ne oranda ve nasıl gerçekleştiği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırma sonucunda, Sağlık Bakanlıklarına ait web sitelerinin büyük bir bölümünde; anket, canlı destek ve soru-cevap uygulamasına imkân tanıyan özelliklerin yer almadığı dolayısıyla web sitelerinin diyalojik döngü ve yeniden ziyareti sağlama açısından yeterli düzeyde olmadıkları saptanmış, bu eksikliklerin giderilmesiyle diyalojik iletişim için daha uygun bir ortamın oluşacağı sonucuna ulaşılmıştır.
ISSN:2148-2942