Heterotopik Köşk

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Alman ekonomisinin iyileştirilmesi amacıyla 1961 yılında Almanya ve Türkiye arasında yapılan antlaşma ile işçi alımının gerçekleşmesi Almanya ve Türkiye’yi hızlı bir biçimde etkileşime sokmuştur. Kısa süreliğine yapılan göçler aile birleşimi hakkından sonra kalıcı ha...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Gülay Bolattekin
Format: Article
Language:English
Published: Selcuk University Press 2020-02-01
Series:Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1725181
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
_version_ 1841562071947280384
author Gülay Bolattekin
author_facet Gülay Bolattekin
author_sort Gülay Bolattekin
collection DOAJ
description İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Alman ekonomisinin iyileştirilmesi amacıyla 1961 yılında Almanya ve Türkiye arasında yapılan antlaşma ile işçi alımının gerçekleşmesi Almanya ve Türkiye’yi hızlı bir biçimde etkileşime sokmuştur. Kısa süreliğine yapılan göçler aile birleşimi hakkından sonra kalıcı hale gelmiştir. Almanya’da kalmaya devam ederek kendi ülke ve kültürlerini karşılaştırma fırsatı bulan göçmenler yaşadıklarını kaleme almaya karar verdiklerinde yazın dünyasına yeni bir alanı katmış olurlar.İşçi bir aileye mensup olmayan ve öğrenimini Almanya’da devam ettiren Şenocak ikidilli yetişme olanağına sahiptir. Herhangi bir tarafı seçmeye yönlendirilmesine anlam veremeyen Şenocak kendi zihninde birbirinden farklı iki kültürü, iki dili rahatlıkla bağdaştırabilmiş ve ortaya çok yönlü bir yazar ve şair çıkmıştır. Eserlerinde de Almanya- Türkiye, Doğu- Batı, kadın- erkek, gelenek- yenilik karşıtlığını ele alarak senteze ulaştırabilmiştir.Köşk romanında bu sentezde zorluk yaşayan karakterin mücadelesi İstanbul, Ankara, Münih güzergâhında okuyucuya sunulur. İkisi de savaşın izlerini taşıyan Münih ve İstanbul şehirleri savaş sonrasındaki kalkınmayı farklı noktalarda gerçekleştirirler. Münih, bir taraftan geleneksel yapısını koruyup bir taraftan da farklı sanatsal faaliyetlere ağırlık verirken İstanbul, gelenekselden uzaklaşarak betonlaşmaya feda edilmektedir. Üstelik kalkınma sadece ticari olarak amaçlanmakta sanat geri plana itilmektedir. Her ikisi de göç alan bu iki şehir bu durumdan eşit şekilde yararlanamamaktadır. İki şehir ekseninde geçen olaylarda mekânın daha önce tahmin edilmeyecek şekilde değişime maruz bırakılması, birbiriyle uyuşmayan noktaların yeni mekânlarda uyumlu hale sokulmaya çalışılması Foucault’nun heterotopyalarını örnekler. Her kültürün kendi değerleriyle şekillenen heterotopyalara eserde iki kültürde de rastlanır.Bu çalışmada ilk olarak mekân kavramının etimolojisine ve anlamına yer verilecektir. Sonrasında Foucault’nun heterotopya sınıflandırmasına geçilecektir. Daha sonra Göçmen Edebiyatı hakkında bilgi verilecek ve ikinci kuşak temsilcilerinden Zafer Şenocak’ın yaşamı, eserleri anlatılarak edebi kişiliğinden bahsedilecektir. Bu aşamada gazete ve dergilerde yayınlanan röportajlardan yararlanılacaktır. Köşk romanın içeriği hakkındaki kısa bilginin ardından da eserdeki heterotopik mekânlar alıntılarla desteklenerek gösterilecektir. Çalışmada eklektik yöntem kullanılacaktır. Gerçek mekânın tarihi süreç içinde geçirdiği anlam kaymaları, bağdaşmayan unsurları bir arada tutma özelliğine sahip olan ve her kültürde farklılık gösteren heterotopyalarla aydınlatılacaktır
format Article
id doaj-art-2e3bd157803d4e30a0dd1ac9fd6e9634
institution Kabale University
issn 2667-4750
language English
publishDate 2020-02-01
publisher Selcuk University Press
record_format Article
series Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
spelling doaj-art-2e3bd157803d4e30a0dd1ac9fd6e96342025-01-03T01:13:42ZengSelcuk University PressSelçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi2667-47502020-02-01431633154Heterotopik KöşkGülay Bolattekin0Selçuk Üniversitesiİkinci Dünya Savaşı’nın ardından Alman ekonomisinin iyileştirilmesi amacıyla 1961 yılında Almanya ve Türkiye arasında yapılan antlaşma ile işçi alımının gerçekleşmesi Almanya ve Türkiye’yi hızlı bir biçimde etkileşime sokmuştur. Kısa süreliğine yapılan göçler aile birleşimi hakkından sonra kalıcı hale gelmiştir. Almanya’da kalmaya devam ederek kendi ülke ve kültürlerini karşılaştırma fırsatı bulan göçmenler yaşadıklarını kaleme almaya karar verdiklerinde yazın dünyasına yeni bir alanı katmış olurlar.İşçi bir aileye mensup olmayan ve öğrenimini Almanya’da devam ettiren Şenocak ikidilli yetişme olanağına sahiptir. Herhangi bir tarafı seçmeye yönlendirilmesine anlam veremeyen Şenocak kendi zihninde birbirinden farklı iki kültürü, iki dili rahatlıkla bağdaştırabilmiş ve ortaya çok yönlü bir yazar ve şair çıkmıştır. Eserlerinde de Almanya- Türkiye, Doğu- Batı, kadın- erkek, gelenek- yenilik karşıtlığını ele alarak senteze ulaştırabilmiştir.Köşk romanında bu sentezde zorluk yaşayan karakterin mücadelesi İstanbul, Ankara, Münih güzergâhında okuyucuya sunulur. İkisi de savaşın izlerini taşıyan Münih ve İstanbul şehirleri savaş sonrasındaki kalkınmayı farklı noktalarda gerçekleştirirler. Münih, bir taraftan geleneksel yapısını koruyup bir taraftan da farklı sanatsal faaliyetlere ağırlık verirken İstanbul, gelenekselden uzaklaşarak betonlaşmaya feda edilmektedir. Üstelik kalkınma sadece ticari olarak amaçlanmakta sanat geri plana itilmektedir. Her ikisi de göç alan bu iki şehir bu durumdan eşit şekilde yararlanamamaktadır. İki şehir ekseninde geçen olaylarda mekânın daha önce tahmin edilmeyecek şekilde değişime maruz bırakılması, birbiriyle uyuşmayan noktaların yeni mekânlarda uyumlu hale sokulmaya çalışılması Foucault’nun heterotopyalarını örnekler. Her kültürün kendi değerleriyle şekillenen heterotopyalara eserde iki kültürde de rastlanır.Bu çalışmada ilk olarak mekân kavramının etimolojisine ve anlamına yer verilecektir. Sonrasında Foucault’nun heterotopya sınıflandırmasına geçilecektir. Daha sonra Göçmen Edebiyatı hakkında bilgi verilecek ve ikinci kuşak temsilcilerinden Zafer Şenocak’ın yaşamı, eserleri anlatılarak edebi kişiliğinden bahsedilecektir. Bu aşamada gazete ve dergilerde yayınlanan röportajlardan yararlanılacaktır. Köşk romanın içeriği hakkındaki kısa bilginin ardından da eserdeki heterotopik mekânlar alıntılarla desteklenerek gösterilecektir. Çalışmada eklektik yöntem kullanılacaktır. Gerçek mekânın tarihi süreç içinde geçirdiği anlam kaymaları, bağdaşmayan unsurları bir arada tutma özelliğine sahip olan ve her kültürde farklılık gösteren heterotopyalarla aydınlatılacaktırhttps://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1725181mekânheterotopyamichel foucaultgöçmen edebiyatızafer şenocakspaceheterotopiamichel foucaultimmigrant literaturezafer şenocak
spellingShingle Gülay Bolattekin
Heterotopik Köşk
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
mekân
heterotopya
michel foucault
göçmen edebiyatı
zafer şenocak
space
heterotopia
michel foucault
immigrant literature
zafer şenocak
title Heterotopik Köşk
title_full Heterotopik Köşk
title_fullStr Heterotopik Köşk
title_full_unstemmed Heterotopik Köşk
title_short Heterotopik Köşk
title_sort heterotopik kosk
topic mekân
heterotopya
michel foucault
göçmen edebiyatı
zafer şenocak
space
heterotopia
michel foucault
immigrant literature
zafer şenocak
url https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1725181
work_keys_str_mv AT gulaybolattekin heterotopikkosk