Bosna’da Dini Çoğulculuk

ÖzetBu çalışmanın ana çerçevesini, Bosna Hersek Müslümanlarının, özellikle 1991 yılındaki Sırbistan ile aralarındaki savaş yıllarındaki gerilimli dönemde, Mart 1991 nüfus sayımında kendilerini ifade etmede Müslüman tanımlamasını kullanmalarının önemini değerlendirmek oluştur...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Ayşe Ambaroğlu
Format: Article
Language:English
Published: Mehmet ŞAHİN 2019-03-01
Series:Turkish Academic Research Review
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/doi/10.30622/tarr.506358
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
_version_ 1846162090350346240
author Ayşe Ambaroğlu
author_facet Ayşe Ambaroğlu
author_sort Ayşe Ambaroğlu
collection DOAJ
description ÖzetBu çalışmanın ana çerçevesini, Bosna Hersek Müslümanlarının, özellikle 1991 yılındaki Sırbistan ile aralarındaki savaş yıllarındaki gerilimli dönemde, Mart 1991 nüfus sayımında kendilerini ifade etmede Müslüman tanımlamasını kullanmalarının önemini değerlendirmek oluşturmaktadır. Yugoslavya içindeki Hırvat, Sırp gibi diğer nüfus unsurları aynı nüfus sayımında kendilerini etnik kökenleri ile belirtmişlerdir. Bosnalı Müslümanlar ise kendilerini Boşnak olarak nitelendirmek de mümkün iken Müslüman vurgusunu tercih etmişlerdir. O dönem koşullarına baktığımızda sadece bağımsızlık ve rejim karşıtlığı vurgusu bize yeterli veri sağlamamaktadır. Avrupa’nın Doğusunda, sosyalist bir rejimin son döneminde bağımsızlığı ve dini, bağımsızlık ile özdeş hale getiren; ya da bağımsızlık vurgusunu dini kimlik olmaksızın laik; ya da liberal bir arayışa sığınmadan ifade etmenin önemi kuşkusuz dikkate değerdir. Kültürün unsuru olarak din, devlet biçimi olarak din veya bireyin tercihi durumu birbirinden farklıdır. Bosna örneği ise, toplumsal bir tercihi daha derin bir incelemeyi bize zorunlu kılmaktadır. Bosna, Hıristiyanların ve Müslümanların uzun zamandan beri birlikte yaşadıkları bir toplumdu. Boşnakça Sırplar tarafından da konuşulan bir dildi. Fakat İslami ibadet ve dair öğeler Arapça olarak korunmuştu. Bir toplumun en canlı unsuru olan dil, gündelik hayatın paylaşılan kısmı için geçerli iken, ibadet dilinin korunması, dinin toplum üzerindeki belirleyiciliğini ifade eder. Bu İbranicenin Grekçenin Latincenin de ritüel boyutundaki devamlılığına benzemektedir. Aynı dili konuşmak, aynı coğrafyada yaşamak fakat dini farklılığını bağımsızlık tercihinde ön plana çıkarmak dini çoğulculuğa önemli bir adım atılmasını sağlamıştır. Bosna tecrübesi,Avrupa da dini çoğulculuk tartışmalarıaçısından önemli bir örnektir.
format Article
id doaj-art-066186c88c594553bbb34664c0f7d02a
institution Kabale University
issn 2602-2923
language English
publishDate 2019-03-01
publisher Mehmet ŞAHİN
record_format Article
series Turkish Academic Research Review
spelling doaj-art-066186c88c594553bbb34664c0f7d02a2024-11-20T17:48:45ZengMehmet ŞAHİNTurkish Academic Research Review2602-29232019-03-014119520610.30622/tarr.506358 Bosna’da Dini Çoğulculuk Ayşe Ambaroğlu0Milli Eğitim Bakanlığı ÖzetBu çalışmanın ana çerçevesini, Bosna Hersek Müslümanlarının, özellikle 1991 yılındaki Sırbistan ile aralarındaki savaş yıllarındaki gerilimli dönemde, Mart 1991 nüfus sayımında kendilerini ifade etmede Müslüman tanımlamasını kullanmalarının önemini değerlendirmek oluşturmaktadır. Yugoslavya içindeki Hırvat, Sırp gibi diğer nüfus unsurları aynı nüfus sayımında kendilerini etnik kökenleri ile belirtmişlerdir. Bosnalı Müslümanlar ise kendilerini Boşnak olarak nitelendirmek de mümkün iken Müslüman vurgusunu tercih etmişlerdir. O dönem koşullarına baktığımızda sadece bağımsızlık ve rejim karşıtlığı vurgusu bize yeterli veri sağlamamaktadır. Avrupa’nın Doğusunda, sosyalist bir rejimin son döneminde bağımsızlığı ve dini, bağımsızlık ile özdeş hale getiren; ya da bağımsızlık vurgusunu dini kimlik olmaksızın laik; ya da liberal bir arayışa sığınmadan ifade etmenin önemi kuşkusuz dikkate değerdir. Kültürün unsuru olarak din, devlet biçimi olarak din veya bireyin tercihi durumu birbirinden farklıdır. Bosna örneği ise, toplumsal bir tercihi daha derin bir incelemeyi bize zorunlu kılmaktadır. Bosna, Hıristiyanların ve Müslümanların uzun zamandan beri birlikte yaşadıkları bir toplumdu. Boşnakça Sırplar tarafından da konuşulan bir dildi. Fakat İslami ibadet ve dair öğeler Arapça olarak korunmuştu. Bir toplumun en canlı unsuru olan dil, gündelik hayatın paylaşılan kısmı için geçerli iken, ibadet dilinin korunması, dinin toplum üzerindeki belirleyiciliğini ifade eder. Bu İbranicenin Grekçenin Latincenin de ritüel boyutundaki devamlılığına benzemektedir. Aynı dili konuşmak, aynı coğrafyada yaşamak fakat dini farklılığını bağımsızlık tercihinde ön plana çıkarmak dini çoğulculuğa önemli bir adım atılmasını sağlamıştır. Bosna tecrübesi,Avrupa da dini çoğulculuk tartışmalarıaçısından önemli bir örnektir.https://dergipark.org.tr/tr/doi/10.30622/tarr.506358
spellingShingle Ayşe Ambaroğlu
Bosna’da Dini Çoğulculuk
Turkish Academic Research Review
title Bosna’da Dini Çoğulculuk
title_full Bosna’da Dini Çoğulculuk
title_fullStr Bosna’da Dini Çoğulculuk
title_full_unstemmed Bosna’da Dini Çoğulculuk
title_short Bosna’da Dini Çoğulculuk
title_sort bosna da dini cogulculuk
url https://dergipark.org.tr/tr/doi/10.30622/tarr.506358
work_keys_str_mv AT ayseambaroglu bosnadadinicogulculuk