Selçuklu Hanedanından Bir Bani: Fatma Hatun ve Külliyesi

Fatma Hatun, Türkiye Selçuklu sultanlarından II. İzzeddin Keykâvus’un kızıdır. Selçuklu sultanlarından olan II. İzzeddin Keykâvus, Moğol tahakkümü devrinde Türkmenlerle birlikte hem kardeşine hem de Moğollara karşı Selçuklu ülkesinin, hanedan ailesinin ve Anadolu halkının ba...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Zehra Odabaşı
Format: Article
Language:English
Published: Türk Tarih Kurumu 2024-12-01
Series:Belleten
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/doi/10.37879/ttkbelleten.1597380
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
_version_ 1841545325608697856
author Zehra Odabaşı
author_facet Zehra Odabaşı
author_sort Zehra Odabaşı
collection DOAJ
description Fatma Hatun, Türkiye Selçuklu sultanlarından II. İzzeddin Keykâvus’un kızıdır. Selçuklu sultanlarından olan II. İzzeddin Keykâvus, Moğol tahakkümü devrinde Türkmenlerle birlikte hem kardeşine hem de Moğollara karşı Selçuklu ülkesinin, hanedan ailesinin ve Anadolu halkının bağımsızlığını korumak için türlü yollar aramış ancak başarılı olamayınca ülkesini terk ederek ailesiyle birlikte önce Bizans’a sonra da Altın Orda Hanlığına sığınmak zorunda kalmıştır. Muhtemelen babasıyla birlikte Konya’dan Kırım’a giden ya da Kırım’da dünyaya gelen Fatma Hatun’un hayatı birçok bilinmeyenle doludur. Buna rağmen onun Türkiye Selçuklu ülkesine döndüğü ve burada hem annesi ve kendisi hem de sütannesi için bir vakıf inşa ettirdiği ortadadır. Selçuklu ülkesinde saltanat kadınlarının kurdukları vakıfların türlerini, konumlarını, malzemesini, bu eserlerin kitâbe ve süslemelerini belirlemeleri, onların kendilerini nerede ve nasıl hangi araçlarla temsil etmek istediklerini açıkça göstermektedir. Bunun yanında, kadın vakıf kurucuların eserlerini yalnızca toplumun sosyal bir ihtiyacının karşılanması, mimari ve sanatsal bir değer ya da itibar meşruiyeti olarak değerlendirmek doğru değildir. Bu vakıflar, kadınlara Selçuklu döneminde atfedilmiş olan toplumsal değerlerin sonraki kuşaklara aktarılması bakımından da çok önemlidir. Dolayısıyla bu vakıf külliye, Fatma Hatun’un vakfettiği gelirlerle 20. yüzyılın başlarına kadar ekonomik işleyişini devam ettirmenin ve bir medeniyetin kültürel devamlılığını sağlamanın yanında Selçuklu hanedan ailesi ile ilgili birçok bilginin ortaya çıkmasına da imkân vermiştir.
format Article
id doaj-art-00d116bd37644e7daa9b2bb77881e7a8
institution Kabale University
issn 0041-4255
language English
publishDate 2024-12-01
publisher Türk Tarih Kurumu
record_format Article
series Belleten
spelling doaj-art-00d116bd37644e7daa9b2bb77881e7a82025-01-12T07:21:27ZengTürk Tarih KurumuBelleten0041-42552024-12-018831373176910.37879/ttkbelleten.1597380 Selçuklu Hanedanından Bir Bani: Fatma Hatun ve Külliyesi Zehra Odabaşı0https://orcid.org/0000-0003-1890-4289SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Fatma Hatun, Türkiye Selçuklu sultanlarından II. İzzeddin Keykâvus’un kızıdır. Selçuklu sultanlarından olan II. İzzeddin Keykâvus, Moğol tahakkümü devrinde Türkmenlerle birlikte hem kardeşine hem de Moğollara karşı Selçuklu ülkesinin, hanedan ailesinin ve Anadolu halkının bağımsızlığını korumak için türlü yollar aramış ancak başarılı olamayınca ülkesini terk ederek ailesiyle birlikte önce Bizans’a sonra da Altın Orda Hanlığına sığınmak zorunda kalmıştır. Muhtemelen babasıyla birlikte Konya’dan Kırım’a giden ya da Kırım’da dünyaya gelen Fatma Hatun’un hayatı birçok bilinmeyenle doludur. Buna rağmen onun Türkiye Selçuklu ülkesine döndüğü ve burada hem annesi ve kendisi hem de sütannesi için bir vakıf inşa ettirdiği ortadadır. Selçuklu ülkesinde saltanat kadınlarının kurdukları vakıfların türlerini, konumlarını, malzemesini, bu eserlerin kitâbe ve süslemelerini belirlemeleri, onların kendilerini nerede ve nasıl hangi araçlarla temsil etmek istediklerini açıkça göstermektedir. Bunun yanında, kadın vakıf kurucuların eserlerini yalnızca toplumun sosyal bir ihtiyacının karşılanması, mimari ve sanatsal bir değer ya da itibar meşruiyeti olarak değerlendirmek doğru değildir. Bu vakıflar, kadınlara Selçuklu döneminde atfedilmiş olan toplumsal değerlerin sonraki kuşaklara aktarılması bakımından da çok önemlidir. Dolayısıyla bu vakıf külliye, Fatma Hatun’un vakfettiği gelirlerle 20. yüzyılın başlarına kadar ekonomik işleyişini devam ettirmenin ve bir medeniyetin kültürel devamlılığını sağlamanın yanında Selçuklu hanedan ailesi ile ilgili birçok bilginin ortaya çıkmasına da imkân vermiştir.https://dergipark.org.tr/tr/doi/10.37879/ttkbelleten.1597380
spellingShingle Zehra Odabaşı
Selçuklu Hanedanından Bir Bani: Fatma Hatun ve Külliyesi
Belleten
title Selçuklu Hanedanından Bir Bani: Fatma Hatun ve Külliyesi
title_full Selçuklu Hanedanından Bir Bani: Fatma Hatun ve Külliyesi
title_fullStr Selçuklu Hanedanından Bir Bani: Fatma Hatun ve Külliyesi
title_full_unstemmed Selçuklu Hanedanından Bir Bani: Fatma Hatun ve Külliyesi
title_short Selçuklu Hanedanından Bir Bani: Fatma Hatun ve Külliyesi
title_sort selcuklu hanedanindan bir bani fatma hatun ve kulliyesi
url https://dergipark.org.tr/tr/doi/10.37879/ttkbelleten.1597380
work_keys_str_mv AT zehraodabası selcukluhanedanındanbirbanifatmahatunvekulliyesi